2

İngilizce Konuşmak Konuşarak Öğren ile Zor Değildir

Share

Uzun süre İngilizce eğitimleri alıp da bir türlü konuşamayan kişilerin yaptığı en büyük hata, Türkçe düşünüp, İngilizce konuşmaya çalışmaktır. Anadilinde düşünerek, bunu İngilizce konuşma kalıbı haline getirmek için uğraş verirler. Beyin gereksiz şeyleri düşünmek durumunda kalınca konuşma da zorlaşır. Çok ağır bir seyir izler. Böyle olunca kişi kendini yetersiz hissedip, konuşmaktan vazgeçer. Oysa düşünme ve konuşma bir bütündür. Aralarında hızlı gelişen bir uyum olmak zorundadır. O uyum yakalanamazsa bütünde sorunlar yaşanır. Yavaşlama başlar. Rahat ve akıcı konuşmak için düşünme dili ve konuşma dili aynı olmak zorundadır.  Ancak o zaman konuşma hızlı olacaktır. Anlam bozuklukları ya da duraklayarak konuşma olmayacaktır. Bu sistemi bütün olarak kullanmayı başaranlar İngilizce konuşmanın zor olmadığını anlayacaklardır. İlk önce çok sayıda İngilizce farklı kelimeler öğrenmek, sonra da basit cümle kalıplarını kurmaya çalışmak gerekir. Ama düşünce dilini İngilizce olarak gerçekleştirmek yapılacak en önemli iştir. Kendi dilinde düşünme ve bunu İngilizceye çevirme yöntemi, kişinin konuşması sırasında karışık ve anlamı bozuk kelime dizini kurmasına neden olmaktadır. Üstelik sözcükler çok ağır olarak ağzından dökülür. Korkarak konuşmaya çalışır. Bunun nedeni, konuşurken bir yandan da ne söyleyeceğini düşünmesidir. Türkçe düşünüp onu İngilizce sözcükler ile ifade etmeye çalışmasıdır. Bu durum yapılacak en büyük hatadır.

İngilizce konuşma konusunda gramer kurallarının önemi çok fazla olmamakla beraber bu kurallar dili en iyi biçimde konuşmak için önem taşımaktadır. Dilin konuşma kurallarını belirleyen İngilizce bağlaçlar tablosu gibi ayrıntılar, zaman içinde konuşma diline uyum sağlamaktadır. İngilizceyi en iyi şekilde konuşmak için zaman gerekir. İngilizceyi yaşamak, onunla yaşarken dili öğrenmek gerekir. Dile tam anlamıyla hâkim olmak için sürekli olarak öğrenme durumunda olmak şarttır. Konuşma egzersizleri yapmak ise İngilizce konuşmayı geliştirecek, kişiye güven duygusu verecek tek yoldur. Dil öğrenme süreçlerinde, o dili çok iyi konuşan kişilerle bir arada olmak ve bolca pratik yapmak önemlidir. İnternet ortamından anadili İngilizce olan konuşma arkadaşları bulmak kolaydır. Onlarla konuşmak ve yazışmak dili geliştirmeye büyük katkı sağlayacaktır. Mümkünse anadili İngilizce olan bir ülkede 3 -6 ay kalmaksa, İngilizceyi farkında olmadan öğrenip konuşmayı sağlayacaktır.

Araştırmalar gösteriyor ki, öğrenmenin %20’lik bölümü bilinçli olarak gerçekleşiyor. Yani eğitim ve öğretim yoluyla oluyor. %80’lik kısmı ise bilinçsizce yani farkında olmadan gerçekleşiyor. Öğrenme bilinç dışı olarak gerçekleşip, beyinde kendine yer buluyor. Her çocuk ana dilini konuşmayı böyle öğreniyor. Biz hiçbir şeyin farkında değilken beynimiz birçok veriyi (işitme, görme, koklama, tatma gibi duyularla) kaydediyor.  Daha sonra bu verileri gruplandırarak (faklı, aynı, karşılaştırma gibi) bir mantık süzgecinden geçirip kullanıyor. Böylece çocuk, konuşulanları algılayarak konuşmaya başlıyor. Buna farkında olmadan öğrenme denmektedir. İngilizceyi de böyle öğrenip konuşmak mümkündür. İnsanlar olabildiğince çok İngilizce konuşulan ortamlarda kalarak dili öğrenip, konuşabilmektedir. Konuşarak öğren sitesinin uyguladığı İngilizce öğrenme yöntemi, bu esasa dayanmaktadır. Anadili İngilizce olan yabancı öğretmenlerle öğrencilerin karşılıklı konuşması sistemine dayanan bu öğretme biçimi, İngilizceyi farkında olmadan öğrenmeye olanak sağlamaktadır. Bol bol İngilizce konuşmaları dinleme ve konuşmaya çalışma çabaları, dile aşına olmayı artırmaktadır. Bu konudaki öğrenci yorumları, sitenin konuşarak öğren yorum bölümünde yer almaktadır. İngilizce konuşmaları dinlemek, bilinçsiz öğrenmeye hizmet eden önemli bir aktivitedir. İngilizce film izlemek, haber dinlemek, şarkı dinlemek bu tarz öğrenmeye büyük katkı sağlamaktadır. Konuşma pratikleri yapmak ise bilinçsiz şekilde öğrenilenlerin, konuşma diline dökülmesidir.