3 yıl ara verdiğim sanal duvar yazarlığına tekrar başlamak bana da mutluluk verdi. Bu yazı 2010 yılından beri taslak olarak beklemektedir.
Philips, Sony, Panasonic ve diğer tüm teknoloji fimaları 3 boyut teknolojisine büyük yatırımlar yapıyorlar. Öte yandan İngiltere’de geçtiğimiz günlerde ilk kez bir lig maçı 3 boyutlu olarak yayınlandı. 3 boyut teknolojisinde gelinen nokta bunlarla da da sınırlı kalmadı ve teknoloji meraklıları; tv kanallarını ve Güney Afrika Dünya Kupası’nı 3 boyutlu izlemek, 3 boyutlu açık hava reklamlarıyla karşılaşmak ve 3 boyutlu web tarayıcılar kullanmak gibi sofistike gelişmelerin hayal değil gerçek olduğunu anladılar.
3D hayatımızda böylesine geniş yer edinmeye başladığına göre en azından anlamını ve nasıl işlediğini öğrenmenin zamanı geldi de geçiyor bile… 3 boyutlu görüntü teknolojisindeki 3 rakamının; yüksekliği, derinliği ve genişliği ifade ettiğiniz ön bilgi olarak verdikten sonra aşağıdaki tabloyu incelemeye geçebiliriz.
3D 4D …9D aldı başını gidiyor sen hala 3D takılmışsın demeyin çünkü bu artarak giden rakamlar göz boyamayla birlikte ticari bir kaygıyı da beraberinde getiriyor. Oturulan koltuğa titreşim ve sağa sola hareket özelliği verilerek bunu 5D olarak nitelendiriyor. Sonra biri su damlacıkları püskürtüyor oluyor 6D. Bizim değinmeye çalıştığımız görüntü anlamındaki 3D ve bu diğer rakamlı D’lerle hiç bir alakası yok.
3 boyut teknolojisi bugün varılan noktada üç farklı dönemle özetlenebilir. Bunlardan; birincisi giderek daha az kullanılan kırmızı- mavi gözlükler: Bunu daha önceki yazımızda da kendi gözlüğünüzü yapabilecek seviyeye kadar anlatmıştık. Merak eden tıklayabilir. İkincisi kırmızı- mavi gözlüklere benzer bir sistemle çalışan polarize 3 boyutlu gözlükler: Günümüzde kullanılan cam tasarımı güneş gözlüğüne benzeyen özel mat gözlüklerdir. Markalar tvde gösterilen sayısal görüntüyü kendilerine özgü bir yazılımlarıyla karıştırmakta ve ürettiği gözlüklerle 3D görüntüsü sağlamaktadır. Bu yöntemde markaların gözlükleri birbirine uymamaktadır ve o tv markasının gözlüğünü kullanmaya mecbur bırakılırsınız. Bunlar tamamen ticaretin gereğinden kaynaklanan yöntemlerdir. Bütün tv’lerin karıştırmasını çözebilen gözlükler ürettiğini iddia eden markalara rastlasak da çok fazla itibar edilmemesini öneriyoruz. Üçüncüsü ise görüntünün herhangi bir gözlük gerekmeden izlenmesine olanak veren paralaks bariyer sistemi. Bu sistem toshiba tv’ler ile denendi fakat yetersiz olduğu için ilgi görmedi.
[youtube]http://www.youtube.com/watch?v=szWKwCe6O4o[/youtube]
Konuya kronolojik olarak sıralarsak da;
1. Aşama bilindiği üzere 1970′lerden beri mevcut olarak kullanılmaktaydı. ( kırmızı-mavi / red-cyan gözlükler )
2. Aşama ise günümüzdeki gözlük teknolojinin gelişimini anlatmaktadır. ( özel üretim polarize gözlükler )
3. Aşama ise ticari kaygı güden markalarımızın yeterince kar sağladıktan sonra piyasaya sürecekleri televizyonları içermektedir ki bu teknoloji için öngörümüz 2020′dir. ( doğrudan 3d )
Bir sonraki yazımda gözlüksüz izlenebilen paralaks bariyer sisteminin daha fazla detayına girip, 3d yazıcılar konusuna da yavaş yavaş geçiş yapacağım..