Bu yazıyı SanalDuvar.Com aracılığıyla gelen bir e-postanın ardından yazma gereği duydum. Aslında gelen e-postada da istenen şey bir makale hazırlama isteği üzerine. Evet şimdi bende bu isteği yenine getiriyorum. Çünkü ilgi alanıma giren bir haber üzerine yoğunlaşmama vesile oldu.
Gelen e-postayı okuyorken sonunu görmeden daha iletinin başında Başbakan kelimesini gördüm ve sanırım siyasi bir e-posta olacağını düşündüm. Ama cümlenin devamında Fatih adında bir projeden bahsederken sanırım Başkanın bir çevre düzenlemesi projesi falandır diye düşünmeye başlarken “bilgisayar dersleri kaldırılıyor” cümleciğiyle karşılılaşınca bu mesajın içeriğinin beni ilgilendirebileceğini düşünmeye başladım ve sonunu getirdim.
Yandaki resmin üzerine tıkladığınızda okuyabileceğiniz kadar bir büyüklüğe gelecek. İşte bu resim bana gönderilen mesajın ta kendisidir. Şimdi bunu paylaşmamın sebebi; e-postayı okuduğumda “Aman Allah’ım!” ya da İngilizcesi “Ohh my God!” diye tabir edeceğimiz bir psikolojiye giriyordum ki! Bunu aslı astarı nedir? Deyip araştırmaya koyulmanın daha doğru olacağını düşündüm.
Sizinde göreceğiniz gibi gelen e-postada, bu yıl ilköğretim 4. Ve 5. sınıf öğrencilerine verilen Bilişim Teknolojileri Dersleri kaldırıldığından bahsediliyor. Dolayısıyla okulladaki BT Dershaneleri kapatılıyor. Açıkçası bilişimle iç içe olan birisi için gelecek nesillerin bu gibi eğitimlerden mahrum kalması gerçekten üzücü bir durum olduğunu düşündüm.
Fakat konuyu araştırmaya koyulduğumda yukarıda Fatih projesi diye bahsedilen proje aslında FATİH Projesi imiş. Şimdi ne demek bu, ne fark eder diyenler olabilir, konu hakkında bilgisi olmayanların!
FATİH Projesi olarak hayata geçirilen proje aslında “Fırsatları Araştırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi” olarak belirtiliyor. Konuyu T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün resmi web sitelerinde gayet açık bir şekilde açıklamışlar. Açıklamaları okuduktan sonra aslında bu proje ile BT dershane gerek kalmayacağı aşıkar. Çünkü projeye göre artık öğrenciler normal sınıflarında dahi bilgisayar destekli eğitim görecekler. Sanırım bu BT dershanelerinin olmasından daha iyi bir durum olsa gerek!
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın!
Proje sayesinde sınıflarda akıllı tahtalarında yer alacağı bildiriliyor. Bilişimde Gelecek Var adı altında yapılan manifesto/bildiride BT Derslerinin kaldırıldığı dile getirilirken projenin içeriğinden basın bildirisinde ayrıntılı bir şekilde bahsedilmiyor.
Bildiriden, BT Öğretmenlerine gerekli değerin verilmediğini almadı. Hatta bu dersin notlandırma sistemine dahil olmadığın ve öğretmenlerin bir teknik servis gibi görüldüğünü öğrendim. Evet bu konuda öğretmenlerimize gerekli saygının gösterilmesi ve değerin verilmesi gerektiği konusunda tam destek veriyorum.
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın!
Bildiriden anladığım başka bir husus da, bu kadar maliyetli bir sistemin oturtulmasının başarısız olacağı ve gelecek nesillerin bilgisayarı daha iyi tanıması için BT Dershanelerine ihtiyaç olduğudur.
Bu konuda aklımın almadığı; böyle bir projeyi hayata geçirenlerin, öğrencilerin bilgisayar hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmalarını sağlayacak bir eğitimi de beraberinde gelmeyeceğine nasıl olur da Bilişimde Gelecek Var Hareketi bunu düşünemez.
Bilisimde Gelecek Var Basin Bildirisi
Tüm bu Bilişimde Gelecek Var Hareketinden benim anladığım bir gurup BT Öğretmeninin sanırım kendilerini daha değersiz bir hale gelecekleri ve artık onlara ihtiyaç duyulmayacak olarak görmelerinin verdiği bir tedirginlik. Benden bu arkadaşlara tek tavsiyem içleri ferah olsun, çünkü okullarda bilgisayar teknolojisini sizlerden daha iyi bilen ve bunu ders olarak verebilecek kimseler yok, çağımızın da bilgisayar çağı olduğunu düşündüğümüzde bu dersin bir şekilde öğrencilerimize verileceği katidir.



Akıllı tahta iyidir ama bt sınıfı daha iyidir 15- 20 pc ile eğitim yapmak öğretmen masasındaki bir pc ile eğitim yapmaktan daha etkili öğrenmeler sağlar kanımca vesselam…
Veysel Bey anlatamadığımız kısım şu sanırım. 50 kişilik bir sınıfın öğretmen masası üzerinde duran bir dizüstü bilgisayarıyla nasıl bilgisayar destekli eğitim yapacaksınız? Bilgisayar destekli eğitim en basit haliyle öğrencilerin azami 2-3 kişilik gruplar halinde bilgisayar kullanmasıyla gerçekleştirilir. Bir sınıfta bir bilgisayar olması Bilgisayarlı Eğitim demektir(Bilgisayar Destekli Eğitim Değil!).
Ayrıca bu çocuklar Bilişim Teknolojilerini doğru ve etkili kullanmayı bu sınıfta bulunan tek bilgisayardan nasıl öğrenecekler bunu da anlayabilmiş değilim. Bir ders saati 40 dakikadır her öğrenci bir dakika bilgisayar kullansalar bir ders biter umarım bu noktayı yakalayabilirsiniz! Ama bir gün Türkiye'de her öğrenciye bir netbook verilirse ve bilişim teknolojileri eğitimi 1. sınıftan (hatta okulöncesinden) başlarsa o zaman Bilişim Dersliklerine ihtiyaç kalmamış olur. Ama o günlere çok uzak görünüyoruz. Eğer F@tih Projesinde her öğrenciye bir bilgisayar verileceğini sanıyorsanız rüya gördüğünüzü belirtmek zorundayım… Tüm bunlara rağmen asla ve kat'a Fatih Projesine karşı değilim ve gönülden destekliyorum. Bilgisayarlı eğitim de faydalı olacaktır. Ama Bilgisayarlı Eğitim yapacağım deyip, Bilişim Teknolojileri Eitimini vermeyi bırakmak çok büyük bir hatadır. Malesef bu hayayı gözümüze bak baka yapıyorlar.
Ben sene başında başka bir okula gitmek zorunda kaldım..1 ay ders olmadan okula gittim geldim norm fazlası oldum.. Düzenim bozuldu.Sene ortasında dersler elimizden alındı…. Evet BT öğretmenlerine ihtiyaç olacak ama ne anlamda olacağını anlamak için teoriden konuşmak kolay .. Uygulamada ve pratikte neler oldouğunu görmen lazım .. Başka türlü anlaşılmaz öyle şeyler…
@ Olcay
Öncelikle değerli yorumun için teşekkür ederim. Konuyu dile getirişimi yanlış anlamış olacağını düşünmüyorum. Düşüncelerin tamamen doğru fakat bence size verilen değer böyle bir eğitime geçilince ihtiyaçtan ötürü mecburen artacaktır. Bence bu sayede bahsetmiş olduğun okul okul gezme vakasından da kurtulacaksınız. Bu arada benimde ilkokul sıra arkadaşım BT Öğretmeni bunuda hemen eklemek isterim. Benim merak ettiğim şuan itibariyle FATİH Projesinden ötürü hangi okulda BT Dersi kaldırıldı ve yine BT Öğretmeni arkadaşımız da işsiz kaldı ya da okuldan gönderilmek zorunda kaldı? Benim düşüncem BT Öğretmenlerine daha çok ihtiyaç olacak!
Merhaba, öncelikle teşekkür ediyorum bildiriye yer verdiğiniz, zaman ayırıp okuduğunuz ve üzerine yazdığınız/yorumladığınız için.
Soru işaretleri içeren düşüncelerinize biraz olsun açıklık getirmek şu anda benim ilk görevim ve yazıyorum müsadenizle…
Ben 9.yılını çalışan DEU Bilgisayar ve Öğretim Tek. Öğretmenliği bölümünü 4 yıl okuyup ardından mezun olmuş bir Bilişim Teknolojileri (eski adımız Bilgisayar Öğretmeni idi) öğretmeniyim. Biz 2002 yılından 2005 yılına kadar derslerimizde not verebilmiştik. Not kalktı, yani öğrettiklerini ölçemeyen tek öğretmen grubuyuz. Ölçme-değerlendirme eğitim öğretimde mihenk taşıdır. Size yol gösterir, kendinize ve kariyerinize çeki düzen vermenize, öğrencilerinize daha yararlı olmanızı sağlar. Mesleğin temelidir yani.
Tamam dedik, sonuçta devlet bizim işverenimiz, kabullendik, biz not defterine bağımlı değiliz dedik, dik durduk. Çok şükür o sınavı atlattık çoğumuz ve derslerimizi aynı hız ve heyecanla işlemeye devam ettik. Öğrencilerimiz bir süre sonra sınav olup olmamanın önemli olmadığını fark edeceklerdi.
Öğretmenler için belirli bir alt sınır vardır, girmeleri gereken ders sayısı olarak. Bu haftada 10'un altına inerse o okulda tabiri caiz ise "fazlalık" olursunuz. Otomatik olarak üst makam sizi bir başka okula tayin eder. Yani hakkınızla belki tayin olduğunuz okuldan, mahalleden, öğrencilerden ayrılırsınız demektir. Ancak gittiğiniz okulda da sürekli kalmanız garanti değildir çünkü dersimiz seçmelidir ve bu seçim her eğitim öğretim yılı başında Öğretmenler Kurulu'nca belirlenir. Eğer Öğretmenler Kurulu BT dersini seçmezse (ki böyle bir hakları vardır) biz yine alırız kalemlerimizi kitaplarımızı üst makamın bize göstereceği adrese bakarız.
İşte şu anda o durumdayız. Yani bir çoğumuz ders saati yetersizliğinden okul değiştirmeye (buna norm fazlası olmak deniyor) başladık. Biz kendimizi düşünüyoruz hadi! Dersimiz çok olsun da okulumuz değişmesin istiyoruz:) Peki öğrencileri kim düşünecek. Siz -ki bilişimin önemini en iyi bilenlerden birisiniz eminim- düşünün, öğrencilerin ilköğretim seviyesinde temel bilişim eğitimine ihtiyacı yok mudur? Eğer yoktu ise, 1993 yılından bu yana bu ders neden var? Biz Bilgisayar Öğretmenleri neden yetiştirildik ve bakanık tarafından atandık görevlerimize. Devlet büyüklerimiz sanırım şöyle düşündüler : "Bizim çocuklar zaten bilgiyarı interneti deli gibi kullanıyorlar, kaldırın bilgisayar dersini ya ne kadar lüzumsuz bu çağda", Bu düşünce şunu gösteriyor, face-msn bilen çocuk elbette "kendisi"nden daha fazlasını bildiği için, büyüklerimiz de olaya "çocuklar bu işi yemiş sonra da kusmuş" muamelesi yapıyorlar. Oysa çocukların henüz facebook profillerinin gizlilik ayarlarını nasıl yapacaklarından haberleri bile yok. Herhangi siteye google amcaya sorup da giriyorlar, bazen fake siteler yüzünden gerçekten girmek istedikleri site yerini abidik gubidik sitelere de giriyorlar (bu olaylar bizzat benim gözüm önünde de cereyan ettiği için net biçimde genelleme yapabiliyorum)
Geleyim FATİH Projesine:
Fatih projesine en başta destek olması gereken öğretmen zümresi biziz. Çünkü bizim bölümümüz sadece Bilgisayar Öğretmenliği değildi. Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği idi. Yani biz aslında sadece BT Okuryazarlığı değil aynı zamanda BT'nin Eğitimde Öğretimde etkin kullanımı konusunda da yeterli bilgi ve beceriye sahip öğretmenleriz. Biz sadece okullardaki öğrencilerin değil zaman zaman öğretmenlerin de "öğretmen"leri olmak durumundayız. Fatih muhteşem bir proje ve maliyeti çok yüksek. Proje kapsamında her derslikte teknoloji ekipmanları olacak ve akıllı bir sınıf sistemine gidişat olacak. Bunların hepsi gerçekler. Bir de perdenin arkasına alayım sizi:
BT Eğitimini doğru almayan öğrenci BT Destekli Eğitimde yeterli verimi alamaz. BT Eğitimlerinin hepsinden kaçan "benm halı saha maçım var" diyerek kaça öğretmen bu projeden yeterli payı alamaz – öğrencisine de veremez. Elbet bu proje kapsamında öğretmenlere Hizmetiçi Eğitim verilecek. Onu da göreceğiz, nekadar verimli olduğunu(!)
Kendim de 2 yıl İl-İlçe BT Koordinatör Öğretmeni olarak görev yaptığım için öğretmenlerin bu tip eğitimlere bakışını çok çok iyi biliyorum. Ben 10 yıldır eşimde BT Destekli Eğitimi savunan, bununla ilgili makaleler yazan, bununla ilgili projeler geliştiren ve uygulayan bir insanım, bir öğretmenim bir öğretim teknoloğuyum.
BT Destek Eğitim demek "Al sana akıllı tahta dizüstü bilgisayar hadi kullan öğretmenim” demek değildir sadece. BT Destekli Eğitimde odak “öğrenci”dir. Öğrenci eğer o akıllı tahtayı kullanamayacaksa hiçbir anlamı yok. Öğretmen tahtadan akıllı tahtaya dokunacak çocuklar da aval aval seyredecekler. Aman ne güzel tahta diye düşünecekler. Pek de teknolojik. Ama bir çoğu bozulur diye dokunamayacak bile! Peki öğretmen öğrencilerine derste anlattıklarını e-posta ile göndermek istediğinde ne olacak? Kim o öğrenciye e-posta hesabı almayı ve ileti alıp-göndermeyi öğretecek. İşte o anda BT Eğitiminin gerekliliği bir kez daha ortaya çıkıyor. BT Eğitimi Olmadan BT Destek Eğitim Olmaz!
Oysa BT Sınıflarında (eski adı laboratuar) öğrenciler en fazla 2 kişi oturarak her ders saatinde en az 20 dakika “tek başına” bilgisayar kullanabiliyor. Bir eğitim yazılımının istediği yerinden başlayıp istediği sorudan devam edebiliyor. Oysa akıllı tahta kullanan öğretmenin gösterdiği içeriği-görseli-videoyu –animasyonu her öğrenci aynı anda ve aynı şekilde görecek. Hani öğrenme bireysel hızlarda gerçekleşirdi? Öğrencilerin hepsine ha aynı yazıyı fotokopi ile dağıttınız, ha hepsine aynı yazıyı yazdırdınız, ha Akıllı Tahta ile gösterdiniz. Hepsinde öğrencilerin hepsine aynı mesaj gidiyor. Farklı öğrenme yetilerine sahip öğrencileri yine tek kalıba sokuyorsunuz. Öğretimde bu yanlıştır. Öğrencilerin hepsi farklıdır, hepsinin öğrenme stilleri ve stratejileri birbirlerinden farklıdır. Bkz: Çoklu Zeka Kuramı.
Umuyorum Akıllı Tahtalarda öğretmenlerimiz sadece FİLM SEYRETTİRMEZLER!
Şimdi geliyorum FATİH ile BT Öğretmenleri İlişkisine;
3 yıl garantili geldi diyelim tüm cihazlar. Bu 3 yıl boyunca fişi bile takmayı unutan öğretmenin imdadına kim koşacak okulda. Tabi ki BT Öğetmenleri. Seve seve zaten yıllardır koşuyoruz. Biz HEM DERSİMİZİ hem de BT DESTEKLİ EĞİTİM’i savunuyoruz. Yani daha çok çalışmak istiyoruz. Dersimizin 4-5.sınıflarda geri verilmesini istiyoruz. Çünkü ağaç yaşken eğiliyor. Yanlış öğrenmeyi düzeltmek, sıfırdan öğretmekten çok daha zor! Bu gerçeği herkes bilir. Öğretmenlerimize Akıllı Tahta kullanımında destek olmak bizim vazifemiz olacaktır doğal olarak ama maalesef yıllar yıllar içinde sürekli bizim ders saatlerimizi azalttılar ve sıra geldi ders saatlerimizi “0”a indirmeye. Sonrasında bize iyilik yapıp “hadi hepinizi teknik eleman yaptık” diyecekler ve bizim ÖĞRETMEN’liğimizi elimizden alacaklar. Hayır! Biz öğretmen olarak mezun olduk. Bizim bölümlerimizin bir çoğu kalburüstü öss puanlarına sahipti ve hala sahip. 2003 yılından sonra mezun olanların hepsi 4+1 yıl okudu. Yani hazırlık da okudu. Biz BT Eğitimi verebilecek, BT teknik aksaklıları giderebilecek, BT’nin Eğitimde Etkin Kullanımına rehberlik edebilecek, İngilizce bilen öğretmenleriz. Biz hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin teknoloji rehberiyiz.
3 yıl garantileri bitti… Şimdi geldi sıra tamirciliğe. Biliyor musunuz (umarım buraya kadar sıkılmadan okumuşsunuzdur) okullardaki kablolu-kablosuz tüm cihazlardan biz sorumluyuz:) İnternet bağlantısı gider, biz oluruz sorumlusu. Öğretmenimizin projeksiyonu arıza yapar, para verip tamir ettirdiği bilgisayar satıcısını çağırmaz da bizi çağırır. Evlerine çağırırlar bazı öğretmenlerimiz “geliver de bakıver bi’format atıveee” diye. Ders saatlerimiz az olduğu için okulda öğretmenlik dışında da isteklerle karşılaşırız. Yani AKILLI TAHTALAR 3 yıl boyunca Öğretmenler tarafından bizi tüketecek, 3 yıl sonra teknik arızalarla uğraşmak zorunda kalacağız (eğer dersimiz geri verilirse belki de mecbur olmayacağız)
Fatih projesi planlanırken, okullarda BT Eğitimi veren ve BT Destekli Eğitime rehberlik eden BT Öğretmenlerine soruldu mu? Başbakan 28 dakikalık proje lansmanında bir kez BT Öğretmenlerinden bahsetti mi? Ama bu projenin altındai paletler biziz. Bizim dersimizi bitirip, bizi elinde tornavidalı tamirci yapmak istiyorlar. Eğer okullarda ders olmazsa yeni öğretmen de atanamaz, yeni mezun arkadaşlarımız da işsiz kalırlar! Bizi de 3 okula birden görevlendirir yeni öğretmene de gerek duymazlar.
Umuyorum sizi sıkmamışımdır.
Okuduğunuz için ve BilisimdeGelecekVar hareketi ile ilgili yazdığınız için tekrar teşekkür ederim.
NOT : Uzun yazımda bahsetmiştim, BT Destekli Eğitim Adına projeler hazırlayıp uyguluyoruz diye işte biri : http://www.sinifi.org Tüm öğretmenlerimize e-sınıf, paylaşsınlar kolaylıkla diye…
Saygılarımla
Olcay BÜYÜKÇAPAR http://www.zezencay.com