3D’yi anlamak için kendinizi, otobüs camından dışarıdaki manzarayı seyreden kişinin yerine koyarak başlamalısınız. Arkadaki dağlar yavaş yavaş ilerlerken öndeki objelerin daha hızlı gittiğini görürüz. Gözlüksüz 3D teknoloisi de ilk önce bunu ayırt etmek için uğraşır. İşte paralaks bariyer normal tv görüntüsünü araya bir işlem uygulanarak arka ve öndeki hareketlerin ayrılmasından ibarettir.
Kullanılacak özel tasarımlı bir çeşit lens yada yine özel tasarımlı yarıklı ekranla ön ve arka planın ayırt edilebileceği görülmüştür. Bu resim ışığın lens ve yarıklı bir düzenekle temsili kırılmasını anlatmaktadır.
Aşağıdaki şaşı bak şaşırı hepimiz hatırlamışızdır.
Bu fotoğrafa bakarken gözlerinizi şaşı yapmalısınız ki gözünüze doğrudan gelen ışınlara bariyer koyabilesiniz. Gözlerin çaprazlanmasıyla (şaşı bakılmasıyla) yaptığımız işlem doğrudan gelen ışınların engellenmesidir. Bu yöntemle de doğadaki kırılan ışınları yakalayabilmekteyiz. Ekranın önüne yerleştirilen bir lens yada yarıklı sistem ile de yapay oluşturulan kırık ışınlar göze gönderilir.
Doğrudan göze gelen ışınlar engellenmiş ya da lens yoluyla kırılmaya uğratılarak farklı renk dalgalarının farklı gözlere düşmesi sağlanmıştır. Basitçe ilk teknoloji olan kırmızı-mavi (red-cyan) gözlüklerdeki gibi mantık gözlük yerine tv yada lcd ekranından çıkarken kullanılmış oluyor. Açıkçası işin özünde gözlerimizden çıkan gözlükler led ve lcd panellerin önüne yerleştirimes var.
AVANTAJLARI
- Gözlüklerden kurtulduk
- Neden olduğu mide bulantısı ve baş ağrılarından kurtulduk. (gözde beliren derinlik algısıyla iç kulaktaki basıncın uyuşmaması gibi iç çelişkilere beynin “bu işte bir anormallik var” mesajlarını vermeye başlaması)
- Bu teknoloji ile pikseldeki kare mantığının gerçek görüntüye yaklaşması sağlandı.
Aşağıdaki resimde doğrudan göze gelen ışınlar engellenerek normal HD ledlerde oluşan keskin piksellerin kenarları insan gözü tarafından yumuşatılır. Böylece ledlerde oluşan kare kare görüntülerin gerçek görüntüye yaklaşmasında yine insan gözünün bütünü algılama özelliğinden faydalanılmıştır.
DEZAVANTAJLARI
- Başınızı yana eğememe (başınızı sevgilinizin omzuna koyup film izleyemeyeceksiniz çünkü gözlerinizden biri aşağı diğer yukarı bakmak zorunda kalacak ve görüntü normal tv etkisi verecek)
- 180 dereceden de 3D etkisi olmayacak (ekrana belli bir açıdan sonra baktığınızda 3D etkisini göremeyeceksiniz)
- Ekranlar büyüdükçe sıkıntılar yaşanmaya başlandı. Bunun yerine bu teknolojiyi tablet ve akıllı telefonlarda kullanılması daha yüksek ihtimal olarak karşımıza çıkıyor. Bunun en bariz örneğini;
Sharp’ın 3.4 inç’lik ekranı, Hitachi’nin geliştirdiği 3.1 inç’lik 3D IPS ekranı denilebilir.
Gözlüksüz 3D piyasanın daha 2010 yılında pazar bulmaya başladığı düşünecek olursak neden hala piyasada yer almadıklarını merak ediyor olabilirsiniz. Teknoloji konusu ne zaman açılsa bazı arkadaşlar patent sorunları, yeni teknolojideki uluslararası standartların belirlenmesi gibi konuları öne sürseler de bence bunun tek açıklaması ticari kaygı ve zamana yayarak daha fazla kar elde edilmek istenmesi.
Bir sonraki yazımda sanayi devriminin belkide de en büyük buluşu olacak olan 3D yazıcılardan bahsedeceğim…